Bu seferki türkümüz Karadeniz yöresinden.
Karadeniz dedin miydi kemençesiz olmaz. Bizde de kemençe yok.. Bu yüzden bağlamada şöyle bir şey yapıyoruz.
Bağlamada en altta üç tel bulunur. İkisi ince, kalın olan bam telidir. İki ince telden ortadaki gevşetilir de gevşetilir. Taa ki ses “mi” oluncaya kadar. (Eğer tuner kullanıyorsanız, ve alt teller C’ye çekilyse, G harfi de diyebiliriz).
Böylece müthiş bir ses çıkar ortaya. Kemençeye yakın, üç tele tek vuruşta Karadeniz ezgileri başlar.
YALNIZZZ, gelin görün ki yukarıdaki kayıt benim yaptığım en dandik kayıtlardan birisi oldu. Garage Band kullanayım dedim, içine ettim türkünün biraz. Hem en teknolojik, hem de en dandik kaydımı yaptım.
Toplamda 4 kayıt yaptım, kendi kendimi dinleyerek, kayıtları birleştirdim fakat çok senkron olmadı. İlkini bildiğim normal ezgi olarak çaldım. İkincide biraz vurgu kattım. Son seferde de biraz bağlamayı ritim aleti gibi kullanarak parmaklarımı konuşturdum, ve aralarda ince melodiler ekledim. Eh sonunda da pek de güzel olmayan sesimizle söyleyince ortaya böyle bir şey çıktı…
1 saat uğraşabildim, nitekim saat 12’ye geliyor. Komşular nedir bu Karadeniz aşkı gece gece diye söylenmeden kaydı tamamladım nihayet.
Geleneği bozmayalım, sözlerden ve notadan da girelim.
Divane Aşık Gibi De
Dolanırım Yollarda
Kız Senun Sebebine
Kaldım İstanbul’larda
Boban Beni Bobamdan Da
Bir Kerrecuk İstesun
Allah’ın Emru İlan
Gelinum Olsun Desin
Gönül isterdi ki yanımızda yöremizde bir de Karadenizli güzel olsun eşlik etsin ama nirdeee? Ben de kendim çaldım kendim söyledim. Bu sefer efektti, yankıydı gibi şeyler de yok, bağlama o yüzden biraz daha temiz oldu.
Neyse dandik olduğunun farkındayım ama ilk deneme için fena değil.