Bu seferki türkünün benim için biçok anlamı var. Müzikal anlamda Elif Dedim türküsü ile bu türkü, tamamen dinleyerek çıkardığım, hatta dinlerken de burada ne basmış acaba kaygısı duymadan içimden geldiği gibi çaldığım ilk türkü. Bazen tellere basarak coşkulu bi anlam yüklenebilen, omuzlarını sağa sola sallandırarak yüzüne tatlı bir gülümseme yerleştiren bir türkü.
Aynı zamanda notalara tek tek, yavaş yavaş basıldığında da insanı alıp götüren, bir daha geri getiremeyen bir türküdür bu.
Birçoğumuzun bildiği gibi çok sevilen bir Azeri türküsüdür bu. O yüzden aslına en yakınlarından, Alihan Samedov’dan bir video koyuyorum.
Gülay da söylemiş, hatta en çok tanındığı türkülerden birisi bu Gülay’ın. Ama sevmiyorum. Sade, enstrümental hali daha güzel geliyor bana. Azeri türkülerinin bir çoğu çok güzel, hem melodi harika, hem sözleri inanılmaz. Fikrimden geceler yatabilmirem demiş adam, ne güzel de demiş di mi? Notasını da koyuyorum ama hiç bakmışlığım yok şimdiye kadar.
Deyiptin baharda görüşelim
Bahar geldi geçti sen gelmez oldun
Yaradan eşkine ne olur dön
Kuşlar kondu göçtü sen gelmez oldun
Sen gelmez oldun, sen gelmez oldun
Sen gelmez oldun
Yarim gözleyirem, isteyirem
Sen gelmez oldun
Biz bu sonbaharda buluşacaktık
Bahar geldi geçti sen gelmez oldun
Taşlara mı döndü kalbin gelmedin
Aylar geldi geçti sen gelmez oldun
Sen gelmez oldun, sen gelmez oldun
Sen gelmez oldun
Yarim gözlerim yolda
Beklerim ama sen gelmez oldun
Demiştin kapına gelirim diye
Kulağım kapıda ses vermez oldun
Boşyere mi yemin ettik ikimiz
Kuşlar yuva kurdu sen gelmez oldun
Sen gelmez oldun, sen gelmez oldun
Sen gelmez oldun
Yarim gözlerim yolda
Beklerim ama sen gelmez oldun
Bu hayal kırıklıklarının ardından, akşamüstü terasa çekilip, ufak ufak, sessizce çalınan bir türküdür benim için. Kimsecikler duymaz, yanıma oturan belki… tellere hafifçe dokunarak, gözler kapatılarak çalınan bir türküdür. Kimi zaman gözleri yaşla doldurur, kimi zaman geçmişe özlem duydurur.