Ahu gözlerini sevdiğim dilber,
Sana bir sözüm var diyemiyorum.
Her türkünün elbet kendine has bir hikayesi var. Her türküde kendimizden bir parça buluyoruz elbet. Nitekim bu türkü bir başka benim için. Muharrem Ertaş’ın en sevdiğim parçası bu sanırım. Gerçi baba oğul ikisi de bambaşka şekilde çalıp bambaşka söylüyorlar. Sana bir sözüm var diyemiyorum. Kim bilir kaçımız içimizde tuttuk bu sözü. Kimselere de anlatamadık derdimizi, zaman geçti gitti. Nasıl bir kahırsa bu, sözler ‘Kırılsın kollarım duramıyorum (ya da saramıyorum)’ diyor.
Destursuz yanına varamıyorum, içinde ne anlamlar barındırıyor buraya yaza yaza bitirilemeyecek. Bu türküleri her dinleyişimde kafamda ‘bu adamlar ne sevmiş arkadaş!’ diye naralar atıyorum. Söylerken sanki o ahu gözlü kıza ben aşık olmuşum gibi duygulanıyorum bi de. Türküyü yaşayarak söylemek, çalmak böyle bir şeymiş demek. Kaydımız burada .
Ahu gözlerini sevdiğim dilber
Sana bir sözüm var diyemiyorum
Bilmem delimiyim mecnun gezerim
Sırrımı ellere veremiyorum
Derdimi ellere diyemiyorum
Halal olsun al yanaktan aldığım
El uzadıp gonca gülün derdiğim
İnce belini tatlı dilini sevdiğim
Gırılsın golların duramıyorum
Al yanaktan aldıcağım azıktır
Darama zülfünü gönlüm bozuktur
Öksüzüm garibim bana yazıktır
Destursuz yanına varamıyorum