Dün FELEĞİN çemberinden geçtim.
Yunanların Kronos, Arapların Dehr, Romalıların Satürn ve Türklerin Felek dedikleri bu gezegen, bir çoğumuzun antik Roma ismiyle anıp Satürn deyince gözünde canlandığı, çevresinde halkaları bulunan turuncumsu gezegen.
Satürn (diğer bir deyişle Felek) Güneş etrafında dönüşünü (1 Felek Yılını) 29.5 senede tamamlıyor.
Bu anlamda da feleğin çemberinden (Güneş etrafındaki dönüşü) geçişi 29.5 yıla denk geliyor. Bir kişi hakkında ‘Feleğin çemberinden geçmiş’ dendiğinde bu kişi için genellikle 30 yaşına gelmiş, biraz görmüş geçirmiş demek istiyoruz. Otuz yaş günümüz ölçütlerine göre az olarak algılansa bile geçmiş yıllarda ortalama insan ömrünün 40-50 yıl olduğunu düşünürsek epey olgunluk ifade eden bir yaş. Zaten insanlar da bizim gibi 22 yaşında üniversite bitirdikten sonra değil, 16’lı hatta 14’lü yaşlarda hayata atıldıklarını, 18’ine gelmeden evlendiklerini hesaba katarsak, 29.5 olgunlaşmak için epeyce uygun bir süre.
Dün, 17 Haziran itibariyle 29.5 yaşımı bitirmiş, feleğin çemberinden geçmiş, ikinci geçişe bugün itibariyle adım atmış bulunuyorum. Şimdiye kadar ilk yarıyı güzel tamamladım. Dolayısıyla bu yazıyı yazmak, bir durum değerlendirmesi yapmak için güzel bir zaman. Hatta insanın psikolojik olarak geç kalmışlık hissi yaşadığı, artık en güzel zamanlarını geride bıraktığını düşündüğü 30lu yaşlardan daha manalı bir gün bence. Kısa ve öz bugüne dair hissettiklerimi yazayım.
Çok okuyan mı bilir, çok gezen mi ikilemine takılmamak için, bütçem elverdikçe gezdim, param oldukça da kitap aldım. İkisini de yapan, daha az bildiğini, daha çok okuması, daha çok gezmesi gerektiğini anlıyormuş. Yine de gezmekten de, okumaktan da geri durmadım. Hayatta kendime koyduğum bir çok hedefi daha çembere gelmeden tamamladım, bir çoğunun da lüzumsuz ve boş hedefler olduğuna kanaat getirip vazgeçtim. Çünkü insan kendine bu hayatta başarmak istediklerini sorarken, nedenini hep unutuyor. Neden daha iyi bir kariyer? neden daha iyi enstrüman çalabilmek? Neden daha iyi motosiklet sürmek ya da daha etkili bir insan olmak? Koyduğum hedeflerde, nedenselliğini koruyabildiklerim şu anda benimle birlikteler. Sonuç olarak, bugün olmak istediğim noktadayım. Geri dönüp bakınca keşke şöyle yapsaydım dediğim çok az radikal nokta var. Hepsi ufak tefek şeyler. Ya da biraz daha önce başlasaydım dediğim, fakat yine de başladığım, ilerlediğim kilit noktalar. ‘İyi ki’lerim ‘Keşke’lerimden çok.
İkinci yarı için altyapı hazır. Kondisyon var. Maça çıkmaya hazırım. Çemberin ikinci dönüşünde de yine bütün hedeflerdeki ana neden çok Mutlu Olmak.
Birinci felek yılım kutlu olsun.
Mutlu olun.
Saygın’ım ne güzel olmuş. İkinci yarıda başarılar.
Sağolasın Aykutcum
29.5 yaşıma geldiğimde kendime okuyacağım yazı 🙂 Karagöl geziniz detaylarını bekliyorum 🙂
Beğendiğinize sevindim =)
Karagöl’ü de yazmaya başladım, epeydir motosiklet gezisi yazmamış olmamın da gazıyla.
Ne zamana biter, kader kısmet..